İki Aphrodite ve Eros Olduğunu Biliyor muydunuz?

İki Aphrodite ve Eros Olduğunu Biliyor muydunuz?
Antik Yunan mitolojisinde iki Aphrodite ve iki Eros’tan söz edilir. Aslında daha net bir ifade ile bu iki karakterin var oluşu Hesiodos ve Homeros (Hesiodos dışı kaynaklar da olabilir) üzerinden çeşitlilik gösterir.
HESİODOS
Hesiodos, “önce khaos vardı” der. Khaos’tan Eros doğar. Kendi başına bir varlıktır ve kendiliğinden oluşur. Genellikle yetişkin olarak betimlenir, çoğunlukla sakalsız olarak betimlense de sakallı betimlemelerine de rastlanır.
Uranos, oğlu Kronos tarafından hadım edilirken spermler hem toprağa ve hem de denize düşer. Toprağa düşenden Erinysler yani öç tanrıçaları doğar. Denize düşenlerden ise Aphrodite doğar. Zaten Aphrodite sözcüğü de kelime anlamıyla “köpükten doğan” demektir. Kıbrıs’ta doğmuştur.
Khaos’tan doğan Eros da Aphrodite’nin ekibine katılır.
HOMEROS ve DİĞERLERİ
Aphrodite, Zeus ile Dione’nin kızıdır. Eros ise Aphrodite’nin Ares ile olan ilişkisinden doğmuştur. Vazo resimleri ya da başkaca görsel sanatlarda, sırtında okluğu olan, tombul minik bir çocuk olarak betimlenir.
APHRODİTE
Aphrodite kendini dinlemeyen, karşı çıkanlara karşı öfkesi ise çok derindir. Normal koşullarda aşk ve sevgi tanrıçası olsa da kendine inanmayanlara karşı da oldukça gaddardır. Her kim ki “ben aşka inanmıyorum” ya da “ben asla aşık olmam” derse, Aphrodite’nin hışmına uğrar ve çoğunlukla karşılıksız olmak üzere deli divane aşık edilir. (Bkz. Atalante, Pasiphae)
PLATON - SYMPOSİON
Platon’un Symposion adlı eserinde konuşmacı olan Pausanias bu iki Aphrodite mitine değinir. İlki “Urania” yani “Gök Aphrodite”dir. Uranos’un kızıdır ve yüce, temiz olarak kabul edilir. Diğer Aphrodite ise “Pandemos”tur, yani “Halk Aphrodite”sidir. Fiziksel ve cinsel ilişkiyi temsil eder.
APHRODİTE’NİN GÜZELLİK TUTKUSU
Aphrodite’nin güzellik tutkusu da Troya Savaşı’na yol açmıştır. Tarihin ilk güzellik yarışmasında kazandığı “en güzel” olma payesini Helene’nin aşkını rüşvet olarak sunmasıyla kazanmıştır. Bu nedenle kimi yazarlara göre en güzel olanın Helene olması gerekir. Buna karşılık Shakespeare, Troya Savaşı’nda taraf ayrımı yapmaksızın, “binlerce insanın ölümüyle dökülen kanlar bana da allık olarak sürülseydi ben de Helene kadar güzel olurdum” der.
HESİODOS
Hesiodos, “önce khaos vardı” der. Khaos’tan Eros doğar. Kendi başına bir varlıktır ve kendiliğinden oluşur. Genellikle yetişkin olarak betimlenir, çoğunlukla sakalsız olarak betimlense de sakallı betimlemelerine de rastlanır.
Uranos, oğlu Kronos tarafından hadım edilirken spermler hem toprağa ve hem de denize düşer. Toprağa düşenden Erinysler yani öç tanrıçaları doğar. Denize düşenlerden ise Aphrodite doğar. Zaten Aphrodite sözcüğü de kelime anlamıyla “köpükten doğan” demektir. Kıbrıs’ta doğmuştur.
Khaos’tan doğan Eros da Aphrodite’nin ekibine katılır.
HOMEROS ve DİĞERLERİ
Aphrodite, Zeus ile Dione’nin kızıdır. Eros ise Aphrodite’nin Ares ile olan ilişkisinden doğmuştur. Vazo resimleri ya da başkaca görsel sanatlarda, sırtında okluğu olan, tombul minik bir çocuk olarak betimlenir.
APHRODİTE
Aphrodite kendini dinlemeyen, karşı çıkanlara karşı öfkesi ise çok derindir. Normal koşullarda aşk ve sevgi tanrıçası olsa da kendine inanmayanlara karşı da oldukça gaddardır. Her kim ki “ben aşka inanmıyorum” ya da “ben asla aşık olmam” derse, Aphrodite’nin hışmına uğrar ve çoğunlukla karşılıksız olmak üzere deli divane aşık edilir. (Bkz. Atalante, Pasiphae)
PLATON - SYMPOSİON
Platon’un Symposion adlı eserinde konuşmacı olan Pausanias bu iki Aphrodite mitine değinir. İlki “Urania” yani “Gök Aphrodite”dir. Uranos’un kızıdır ve yüce, temiz olarak kabul edilir. Diğer Aphrodite ise “Pandemos”tur, yani “Halk Aphrodite”sidir. Fiziksel ve cinsel ilişkiyi temsil eder.
APHRODİTE’NİN GÜZELLİK TUTKUSU
Aphrodite’nin güzellik tutkusu da Troya Savaşı’na yol açmıştır. Tarihin ilk güzellik yarışmasında kazandığı “en güzel” olma payesini Helene’nin aşkını rüşvet olarak sunmasıyla kazanmıştır. Bu nedenle kimi yazarlara göre en güzel olanın Helene olması gerekir. Buna karşılık Shakespeare, Troya Savaşı’nda taraf ayrımı yapmaksızın, “binlerce insanın ölümüyle dökülen kanlar bana da allık olarak sürülseydi ben de Helene kadar güzel olurdum” der.